Hayatı hakkında kesin bilgilere sahip olunmayan Abdal Mehmed’in, Emir Sultan’ın çağdaşı olduğu belirtilmektedir. Eşrefoğlu Rûmi’nin, Abdal Mehmed’in himmet ve feyziyle velilik mertebesine erdiği anlatılmakta; ölümünden sonra da kerametlerinin devam ettiği söylenmektedir.27 Molla Fenarî Bursa’ya geldiği zaman Abdal Mehmed’in elini öptüğü, keza Başcı İbrahim Bey’in Abdal Mehmed’e çok bağlı olduğundan kendisine her gün bir baş gönderdiği, Abdal Mehmed Camii’ni de yine Başcı İbrahim Bey’in yaptırdığı, II. Murat zamanında vefat edince camii karşısındaki türbeye gömüldüğü rivayet edilmektedir. Bu türbe ile ilgili pek çok inancın oluşması sebebiyle, türbelerin kapanmasından önce burasının çok işlek bir ziyaret yeri olduğu da gelen rivayetler arasındadır.28 Genellikle bu türbeye çocuklar, hasta kadınlar getirilir; çocuklar yatırın etrafında dolaştırılırdı. Bazen de çocukların elbiseleri türbeye
bırakılırdı. Üzerinden üç gün geçtikten sonra gelip elbiseler alınırdı. Doğumu zor geçen kadınlar, türbeye gelip ziyaret ettikten sonra dünyaya getirdikleri çocuklara, eğer çocuk erkek olursa Mehmet adını koyarlardı. Diğer türbelerde adanan adaklar burada da adanırdı. Ayrıca, 1940’lı yıllara kadar bayramların ikinci günleri Bursa’nın bütün dervişleri, şeyhleri Abdal Mehmed’in Çatalfırın’daki tekkesinde toplanıp kudüm çalar, ney üfler, köfteli çorba kaynatıp içerlerdi.
bırakılırdı. Üzerinden üç gün geçtikten sonra gelip elbiseler alınırdı. Doğumu zor geçen kadınlar, türbeye gelip ziyaret ettikten sonra dünyaya getirdikleri çocuklara, eğer çocuk erkek olursa Mehmet adını koyarlardı. Diğer türbelerde adanan adaklar burada da adanırdı. Ayrıca, 1940’lı yıllara kadar bayramların ikinci günleri Bursa’nın bütün dervişleri, şeyhleri Abdal Mehmed’in Çatalfırın’daki tekkesinde toplanıp kudüm çalar, ney üfler, köfteli çorba kaynatıp içerlerdi.
Kaynaklarda belirtildiğine göre, Hicri 1016 senesinde Acmizâde Bursa kadısı iken birisi gelip Abdal Mehmet semtinde oturan başka bir kişiden şikâyetçi olmuş; birgörevli ile adam alınıp mahkemeye götürülmek üzere türbe önünden geçerken adamtürbeye girip yardım dilemiş; adam zorla götürülürken çevredekiler güya görevliye,“başına bir hal gelir” demişler, fakat görevliyi ikna edememişler. İnanışa göre daha sonraki bir zamanda görevli Abdal Mehmed türbesinin kapısı önünde atının tepmesi üzerine ölmüştür.30 Bu tür söylentilere ilaveten, ayrıca herhangi bir sıkıntısı olanların, çamaşırlarını Abdal Mehmed’in sandukasının üzerine bir gece sermeleri halinde muratlarına ereceklerine inanıldığı da gelen söylentiler arasındadır.31 Yine, Abdal Mehmed’in sağlığında giydiği söylenen pabucun tekinin türbede olduğu; ağzı eğrilmiş felçli hastaların, sağ tarafı felçli ise sol, sol tarafı felçli ise sağ tarafına bu pabuçla vurulduğu; bu pabucun kekemelerin tedavisinde de kullanıldığı ve pabucun içine konulan sudan kekemelere içirildiği32; ayrıca doğum zorluğu çeken kadınlara bu sudan içirilmesi halinde kolay doğum yapacaklarına inanıldığı da ifade edilmektedir.33 Aynı şekilde kabızlık sıkıntısı çekenlerin de Abdal Mehmed Türbesi civarındaki tuvaletlere gittikleri belirtilmekte34; kaynaklarda, bu konu etrafında oluşmuş pek çok söylentiye de rastlanmaktadır.