25 Nisan 2009 Cumartesi

Çekirge Sultan Mezar ve Hamamı


Hakkında verilen bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla Çekirge Sultan muhtemelen fakir, saf bir ermişti. Bugün ismini taşıyan hamamdan çıkan kadınların sadakası ile geçinirdi.62 Rivayete göre, vaktiyle her yıl Bursa’ya Yabanabat (Yalova)’tan koca kavuklu Çekirge Şeyhleri gelir, Bursa’da Çekirge Sultan’ın kabri başında ayin yapar ve kabrin etrafında dönerek sığırcık kuşlarının kanını şişelere doldurup çekirge afetine deva olarak halka satıp para kazanırlardı.63 Çekirge Sultan ile ilgili olarak anlatılan bir başka hikâyeye göre64, karısının ısrarlı isteği üzerine tesadüfen Osmanlı sarayına müneccim olarak giren bir kişi, sonunda sarayın müneccimbaşılığına getirilmiştir. Böylece ekonomik durumu düzelmiş, zengin olmuş ve derhal karısının adağı olan bir hayrat hamamı yaptırmıştır. Bugün Çekirge Sultan adıyla anılan hamamın bu hayrat hamamı olduğu söylenmektedir.65 Daha önceki adı “Pitiya” idi. Çekirge adıyla anılmaya başladıktan sonra, uzak yerlerden gelen yoksulların bile bu sulardan faydalanması için birçok iyiliksever tarafından üçer gün parasız yedirip yatırılmak üzere ayrıca konuk evleri de yaptırılmıştır. Yaygın inanışa göre, görevden alınan memur hanımları Çekirge Sultan hamamına gelip orada “Evliyâ Kurnası”nda yıkanırlarsa kocalarının üç günde veya üç ayda yeniden memuriyet alacaklarına inanılır; bunun için görevden alınmış memur karısı gelip kaplıcada Çekirge Sultan’ın ayağını bastığı çukur taşın önünde diz çöker ve ellerini arkasına bağlayarak üç yudum su içerdi. Görevdeki memur hanımları gelirse, kocalar görevden alınırdı.67 Burada yıkandıktan sonra kocaları veya kendisi için adak yapılan erkekler memur oldukları takdirde ya parasız halvet açılır, ya da birkaç tanıdık
fakir kadı ve çocuk davet edilip parasız yıkatılırdı.68 Ağır hastaların durumu da burada belli olurdu. Hastalar, evliya kurnasının önündeki kara taş üzerinde iki-üç saat yatırılır ve yalnız bırakılarak dışarıda beklenirdi. Bu sırada hastanın sırtına soğuk su damlarsa bu hastanın öleceğine işaret sayılır69; bazı durumlarda da hasta hamama getirilir, hatta gece bırakılır ve orada işitilen seslerin hastanın iyileşeceğine işaret ettiğine70; bu hamamın doğumda da faydasının olduğuna inanılırdı.71 Bu hayrat hamamı ile beraber şehrin güzel geleneklerinden birisi olan “halvet” geleneği başlamıştır. Allah’tan niyaz ettikleri adağın yerine gelmesi için yine adak olarak “halvet”i de Bursalı hanımlar adardı. Halveti yapacak hanım, gelecek misafirlerin sayısına göre yemeklerini hazırlar, hamama giderdi. Orada, gelen eş-dost, akraba ve bütün fakir-fukara, her isteyenin girebileceği bir gün yemeklerini yerler, gençler tef ve dümbelekle eğlenirlerdi. Bu gelenek halen Çekirge Sultan Hamamı’nda devam etmektedir.72 Günümüzde hala civar köylerdeki kadınlar, Temmuz ve Ağustos aylarının bir gecesinde bu hamamda toplanıp sabaha kadar çalgı çalarak eğlenmektedirler.”